Dil Seçiniz
Telefon
WhatsApp
BİZİM AKTAR KORONOVİRÜS SAVAR SET
BİZİM AKTAR KORONOVİRÜS SAVAR SET

Herbalist Yunus Ersin uyardı: Koronaya karşı vücut direncimizi artırmamız gerek

 

Bizim Aktar’dan koronavirüs savar set

 

Herbalist Yunus Ersin, tüm dünyayı esir alan koronadan korunmak için öncelikle vücut direncimizi artırmamız gerektiğini belirterek, “Koronaya karşı  boğaz, akciğerlerimizi korumaya alarak  bağışıklığımızı güçlendirmeliyiz. Bizim Aktar bağışıklık sistemimizi güçlendirecek udul hindi, kekik yağı, çörek otu yağı, okaliptus yağı karışımından oluşan setiyle insanlarımıza çok önemli bir hizmeti sunmuş durumda.  Bu set koronavirüse karşı boğazımızı, nefes borumuzu, bronşlarımızı ve akciğerimizi korumaya alıyor” dedi.

 

Ersin, niitelikli ürünleriyle insanlara faydalı olmaya gayret ettiklerini, bu arada geçmişle günümüz arasında köprü olduklarını ifade ederek, “ Bizim önceliğimiz ilme hizmet, insana değer vermektir. Tarihi mirasımız yüzyılların mirası olan şifalı bitkileri insanımızın hizmetine kullanmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Biz aynı zamanda cok önemli bir kuşağın ve neslin temsilcisiyiz, köprü ve itidal kuşağıyız. Özellikle 40 ila 55 yaş arasındaki kuşak olarak bizler bir yandan geçmişle bağlar kuruyor, diğer yandan günümüz neslinin elinden tutuyoruz. Geleneklerimizi temsil ederken teknoloji ve bilişim çağını yakalamış  köprü bir nesil olarak geçmişle günümüz arasında bağlar kuruyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Nedim ODABAŞ

 

Bizim Aktar Sahibi Herbalist Yunus Ersin,  insanlarımızın bağışıklık sistemini güçlendirmek, hastalıklara karşı dirençlerini artırmak ve hastalanmadan önce koruyucu hekimliği nitelikli bir şekilde sağlamak gerektiğini kaydetti. Bizim Aktar’ın Nebevi Tıp’tan yararlanarak, yüzyıllardır kullanılan ecdat yadigarı şifalı bitkileri modern tıbbın sunduğu teşhis ve tedavi nosyonuna yardımcı olarak nitelikte çok özel ürünler hazırladığını ifade eden Ersin, “Allah (c.c.)  bizlere yararlanmamız, hastalıklara deva üretmemiz, dertlerimize şifa bulmamız için kudretiyle yarattığı bitkilerde bu şifayı gizlemiş durumda. Bizim yapmamız gereken sıkıntılarımız için bu şifalı bitkileri en doğru yöntemlerle kullanacak işin uzmanı herbalistler vasıtasıyla kullanmak, uygulamak ve insanımıza sunabilmek. Hastanelerimizde yapılan teşhis-tedavi boyutunda şifalı bitkilerin fonksiyonu ve önemi ihmal edilmemelidir. Her zamanki gibi yeniden çağrı yapıyorum. Tıp fakültelerimizde, eczanecilik bölümlerimizde “Şifalı Bitkilerin” kullanımı boyutunda akademik eğitimler verilmeli, modern tıp ile şifalı bitkilerin uzmanı olan herbalistlerin ortak çalışmalar yapacağı zeminler oluşturulmalıdır. Eğer böyle yapılırsa şifalı bitkileri bilmeyen, tanımayan ama insanlara t teşhis-tedavi boyutunda tavsiyelerde bulunanlar içimizden ayıklanacak, şifalı bitkileri gerçek manasıyla bilenlere fırsat tanınacaktır. Şifalı bitkiler uzmanı herbalistlere de yönelik ithamlar, su-i zanlar da ortadan kalkarak yepyeni bir iklim ortaya çıkacaktır. Şifalı bitkiler bizim yüzyılları aşan gerçeğimizdir. Nebevi Tıp bizlere Peygamber (sav) Efendimizden çok önemli bir mirastır. Bu mirası reddetmek yerine, kullanmak, değerlendirmek ve insanların istifadesine sunmak hepimizin üzerindeki sorumluluktur.” diye konuştu.

 

Koronovirüse karşı vücut direncini artıran set

 

Dünyayı da ülkemezi de esir alan koronadan korunmak için öncelikle vücut direncimizi artırmamız gerektiğini belirten Ersin “Koronaya karşı  boğaz, akciğerlerimizi korumaya alarak  bağışıklığımızı güçlendirmeliyiz. Bizim Aktar olarak koronanın başladığı ilk günlerde bağışıklık sistemimizi güçlendirecek nitelikte udul hindi, kekik yağı, çörek otu yağı, okaliptus yağı karışımından oluşan bir set hazırladık. Bu set boğazlarımızı, nefes borumuzu, bronşlarımızı ve akciğerimizi korumaya alıyor. Korona’ya karşı vücudumuzu korumaya alıyor. Bu seti çocuklarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız herkes kullanabiliyor. Koronavirüs özellikle akciğerleri çok olumsuz şekilde etkiliyor. Dolayısıyla boğazımızı, akciğerlerimizi güçlendirmeliyiz,  kendimizi korumaya almalıyız” dedi. Ersin, bu ürünlerinden başka andıç pekmezi, propolis damlası, udul hindi damlası ve kustul macun setiyle de ayrı bir direnç sağladıklarını ifade ederek “Koruyucu hekimliği ön plana çıkarmalıyız. Kendimize dikkat etmeli, bedenimizi, akıl ve ruh sağlığımızı bozulmadan korumaya almalıyız. Hastalıklar insan için, Rabbimizin bir imtihanı. Ama hekimler de insanlar için, hastalandığımızda hemen hekime koşup teşhis ve tedavimizi geciktirmemeliyiz. Bu arada Rabbimizin bize sunduğu bitkilerin şifasını da kullanmak için el ele bir çalışmayı gerçekleştirmeliyiz” açıklamasını yaptı

 

Önceliğimiz ilme hizmet, insana değer vermek

 

Yunus Ersin nitelikli ürünleriyle insanlara faydalı olmaya gayret ettiklerini, bu arada geçmişle günümüz arasında köprü olduklarının altını çizerek, “ Bizim önceliğimiz ilme hizmet, insana değer vermektir. Tarihi mirasımız yüzyılların mirası olan şifalı bitkileri insanımızın hizmetine kullanmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Biz çok önemli bir kuşağın ve neslin temsilcisiyiz, köprü ve itidal kuşağıyız. Özellikle 40 ila 55 yaş arasındaki kuşak olarak bizler bir yandan geçmişle bağlar kuruyor, diğer yandan günümüz neslinin elinden tutuyoruz. Geleneklerimizi temsil ederken teknoloji ve bilişim çağını yakalamış köprü bir nesil olarak geçmişle günümüz arasında bağlar kuruyoruz. Günümüz neslinin maalesef geçmişle bağı yok. Bu nesil teknoloji bağımlısı, internet bağımlısı, sosyal medya bağımlısı. Ama biz bu kuşağın teknolojik imkanlarını bilen, kullanan köprü kuşağı olarak geleneklerimizi, göreneklerimizi, değerlerimizi, kültürümüzü, maneviyatımızı onlara öğretme, hatırlatma misyonuna sahibiz. Bizim neslimiz yok olduğunda teknoloji bağımlısı bu nesil geçmişle alakalı hiçbir şeyi bilmeyecek, gelenek ve göreneklerimizi unutmuş olacaklar. Bu sebeple bizim omuzlarımızdaki yük gerçekten ağır” ifadelerini kullandı.

 

BİZİM AKTAR İLETİŞİM: 0 212 674 03 00